‘bizler içerideki kedileriz.. bizler tek başına yürüyemeyen kedileriz ve bizler için tek bir yer var..’ – WILLIAM S. BURROUGHS

‘daha sonraları atom bombasını yaptıkları ve sarı tehlike’nin üstüne atmakta tereddüt etmedikleri los alomos ranch okulunda , oğlanlar ağaç kütükleri ve kayalar üstünde oturup bir şeyler yerlerdi.. bayırın sonunda bir ırmak vardı.. kamp sorumlusu yüzünde bir politikacı edası olan bir güneyliydi.. kamp ateşinin etrafında bize sinsi ‘sax rohmer’in ırkçı çöplüğünden derlenmiş hikayeler anlatırdı – doğu kötüdür , batı iyi..

birdenbire , bir porsuk çocukların arasına fırlayıverdi – bunu neden yaptığını bilmiyorum ,çok şakacı , dosta ve deneyimsizdi , tıpkı ispanyollara meyve koparıp ikram eden ve sonra da elleri kesilen aztek kızılderilileri gibi.. bizim kamp sorumlusu hızla çantasına el atıp 1911 yapımı 45 kalibrelik otomatik tabancasını çıkardı ve porsuğa ateş etmeye başladı , iki metre uzaklıktan yaptığı her atışı ıskaladı.. en sonunda silahını porsuğa 10 santim mesafe kala tuttu ve ateşledi.. bu sefer porsuk bayırdan aşağı nehre yuvarlandı.. felakete uğramış hayvanı , onun büzülen üzgün yüzünü , bayırdan aşağı yuvarlanışını , kanlar içinde can verişini görebildim..

‘bir hayvan görürseniz , onu öldürün tamam mı.. çocuklardan birini ısırabilirdi..’

porsuk sadece sıçrayıp oynamak istemişti ve devlet malı bir 45’likle vuruldu.. ona dokunun.. onunla bütünleşin.. onu hissedin.. ve kendinize sorun , kimin hayatı daha değerli.. porsuğunki mi , yoksa bu kahrolası beyaz bok parçasının mı..

brion gysin’in dediği gibi ‘insan kötü bir hayvandır..’

‘televizyonda kocaayakla ilgili kısa bir belgesel.. northwest dağındaki arazilerde ayak izleri ve görüntüler.. bölge sakinleriyle görüşmeler..  karşınızda 150 kiloluk bir dişi mankafa :

‘sizce eğer hala yaşıyorlarsa bu yaratıklara ne yapılmalı..’

çirkin yüzünü koyu bir gölge kaplıyor , gözleri inançla parlıyor : ‘öldürün onları.. insanlara zarar verebilirler..’

‘aynı yaşlarda bir başka düş : tavan arasında gün ağarırken uyanığım ve tuğla evimin içinde gri adamların oynadığını görüyorum.. 1920 yapımı bir hızlı filmdeki gibi hızla hareket ediyorlar.. fıışt.. kayboluyorlar.. gri şafak ışığında sadece boş tuğla ev.. bu sekansta hareketsizim , sessiz bir tanık..

büyülü ortam yerle bir oluyor.. artık orman parkında yeşil ren geyiği yok.. melekler tüm kovukları terk ediyor , içinde tek boynuzlu atın , kocaayağın , yeşil ren geyiğinin bulunduğu ortam giderek azalıyor , tıpkı yağmur ormanlarında yaşayıp soluk alan diğer yaratıklar gibi.. ormanlar motellere , hiltonlara ve mcdonaldslara yer açmak için yok olurken tüm büyülü evren ölüyor..’

İÇERDEKİ KEDİ , WILLIAM S. BURROUGHS , Çeviri : FAHRİ ÖZ , NİHAN HATİPOĞLU , ALTIKIRKBEŞ Yayınları , Ağustos 1997..

Comments are closed.